Etkili biyogüvenlik: Ruminantlarda etkili kriptosporidiyozis kontrolü

Franck Foulon Huvepharma Global Hijyen Ürünleri Müdürü

Çalışmalar, kriptosporidiyozise karşı alınan önlemler ile hastalığın neden olduğu ekonomik kayıplarda, enfekte buzağı başına ortalama 15 € ve doğan buzağı başına 5,40 € tasarruf sağlandığını ortaya koymuştur.

Cryptosporidiosis, Coccidia alt sınıfı, Apicomplexa şubesine ait Cryptosporidium protozoasının neden olduğu bir bağırsak enfestasyonudur. Ruminantlarda, cryptosporidiosis neonatal ishal ile birlikte en önemli etiyolojik ajan Cryptosporidium parvum ile ortaya çıkar.

C.parvum konak spesifik olmamakla birlikte klinik semptomlar göstererek ya da göstermeden insan dahil birçok konakta gelişebilir. Oositler parazitin dış ortama dayanıklı, doğrudan enfeksiyöz özellikteki formlarıdır. Dış ortamda birkaç ay hayatta kalabilirler (Tablo 1). 

ENFEKSİYONUN KAYNAĞI VE BULAŞMASI

Oositler, fekal-oral yolla kontamine olan yüzeylerin veya suyun yalanması ve yemlerin kontaminasyonu aracılığıyla bulaşan enfeksiyonlardan sorumludur. 

Konak spesifik olmayan bir parazit olduğundan, tesis ve mera paylaşımı ile sığır, keçi ve koyunlarda, aynı zamanda hayvan ve insanlar arasında da çapraz enfeksiyon gerçekleşebilir. 

RUMİNANTLARDA KRİPTOSPORİDİYOZİS

Ruminantlar patojenlere en çok yenidoğan dönemlerinde duyarlıdır. E.coli, rotavirüs ve koronavirüslerin yanı sıra C.parvum yalnız veya birlikte, yenidoğan ishalinin en önemli patojenlerinden biridir. Kriptosporidiyozis gebeliğin son dönemlerinde, hayvan yoğunluğunun en yüksek olduğu zamanlarda pik yapar. 

Hastalık sıklıkla 5-15 günlük buzağılarda ishal ile ortaya çıkmaktadır. Eğer C.parvum tek etiyolojik ajan ise küçük ruminantlarda erken tedavinin eksikliğine bağlı sık görülen ölümlerin aksine, buzağılarda mortalite olmadan yüksek morbidite ile seyreder. İlk enfeksiyonu geçiren hayvanlar bağışıklık kazanmalarına rağmen belli sayıda oositi saçmaya devam ederler. Yetişkin hayvanlar semptom göstermez ancak hastalık için rezervuar olurlar. 

 

HASTALIĞIN KONTROLÜ 

Kolostrum uygulaması ve kaliteli beslenme, C.parvum kaynaklı ishallerin şiddetini azaltmakla birlikte viral veya bakteriyel patojen etkenlere karşı da koruma sağlar.  

Kriptosporidiyozis kontrolünde biyogüvenlik kurallarının uygulanması önemli bir gerekliliktir. 

Tesis içine kontaminant girişini sınırlandırmak

İşletmeye yeni hayvan girişi çiftlik hayvanlarını büyük riske maruz bırakır, bu alıcının yeni gelen ile mevcut hayvanlarını sağlık kontrolünden geçirmesini gerektirir. Bu amaç için uzak bir bölgede özel olarak tasarlanmış karantina her zaman gerekli bir önlemdir.

Çalışanlar ve ziyaretçiler uygun ekipmanların ve ayak havuzlarının bulunduğu bir bölümde çizmelerinin dezenfeksiyon işlemi sonrasında alana girmelidir. Hayvan karkaslarının araçlar ile atılması sırasında kamyonlar kontaminasyon için büyük risk oluştururlar. Bu sebeple karkasların üretim tesisinden uzakta muhafaza edilebileceği güvenli bir yer sağlanmalıdır. Diğer taşıtların (hayvan satıcılarının, suni tohumlayıcıların vb.) çiftlikte gezmelerine izin verilmemeli ve hayvanlara erişimleri olmamalıdır. 

Tesiste biyogüvenlik ve hijyen bariyerlerinin kurulması

Girişlerin önündeki alanların, su tedarik borularının, ahır girişlerinin ve drenaj sistemlerinin temizliğine ve dezenfeksiyonuna, aynı zamanda imha dönemlerinde de özel ilgi gösterilmesine dikkat edilmelidir. Dezenfeksiyonun hemen ardından herhangi bir kontaminasyon şu kurallar izlenerek önlenmelidir: 

  • Girişlerde çizmeler için ayak havuzlarının temini.
  • Ziyaretçiler için işlevsel bir lavabo ve ayak banyosu (veya dış mekan musluğu) sağlanması ve ahırların her birine giriş için temiz botlar ve özel kıyafetler sağlanması.
  • Temizlik ve dezenfeksiyon kamyonetleri ile römorkların gübre uzaklaştırması için hazır tutulması                                                                             

Çiftliklerde kontaminasyon saçılımının sınırlandırılması

Risk altındaki hayvanlar korunmalı ve izole edilmelidir. Yenidoğanlar önceliklidir ve buzağı kulübesinde yapılan doğumlar enfeksiyon riskini azaltır. Yenidoğanlar yetişkinlerden ayrılmalıdır, onları 2 haftalık olana kadar bireysel buzağı kulübelerinde tutmak en iyi çözümdür. Sonrasında kendi yaş gruplarıyla küçük topluluklar halinde ayrı alanlarda bulundurulmalıdırlar. 

Bireysel buzağı kulübelerinde barındırılmaları mümkün değilse buzağıların üç günlük yaşa gelene kadar iyi izole edilmiş kendi ekipmanları olan kreşlerde (ayak daldırma, özel kıyafetler) kalmaları iyi bir tedbirdir. Yetiştirme sürecinde sıkı hijyen kuralları ve yönetimi uygulanmalıdır: 

  • Ahırların temizliği (Dışkı toplanması ve temizlenmesi)
  • Ahırların oosidal, bakterisidal, fungisidal, mayasidal ve virüsidal etkiye sahip dezenfektanlar ile dezenfeksiyonu
  • Kullanılan ekipmanların (çizmeler, kıyafetler, küçük ekipmanlar) spreyleme veya daldırma yöntemleri ile rutin temizliği
  • Aynı bakıcı tarafından ilgileniliyorsa, hastalığın yayılmasını önlemek için hasta hayvanların en son kontrol edilmesi                                                        

NÜFUS AZALTMA DÖNEMİ

Dezenfeksiyon aşamasının ardından, dezenfekte edilmiş ahırda herhangi bir hayvanın bulunmaması gereken bir depopülasyon dönemi gelmelidir. Bu dönem, dezenfektanın etkisini sürdürmesine ve özellikle toprağın ve zeminin kurumasına olanak tanır.

  • Dezenfekte edilen ahır steril değildir.
  • Nemliyken canlı koloni sayısı yükselir ve parazitik unsurlar enfeksiyöz hale geçer. Kurutma canlı koloni sayısını azaltmakta yardımcı olur.                        Sığır yetiştiriciliğinde, bu dezenfeksiyon çalışmaları sığırlar meraya çıkarıldıklarında yapılır, böylece depopülasyon süreci olabildiğince uzun tutulur.

DEZENFEKSİYON SEÇİMİ

Beton zeminlerin dezenfeksiyonu:

Beton zeminlerin dezenfeksiyonu daha zordur çünkü çoğu dezenfektan organik maddelerle temas ettiklerinde deaktive olur. Bunun püf noktası temizlikten (süpürdükten) sonra kostik soda ya da sönmemiş kireç kullanmaktır. Kireç yerin kurumasını çabuklaştırır ve böylelikle toplanan büyük miktarda çöp uzaklaştırılır. Ancak bu uygulama ruminant yetiştiriciliği yapan tüm çiftliklerde yasaklanmalıdır. 

Aslında bu yüksek alkali ürünler toprağı alkalileştirerek çevredeki kolibasil mevcudiyetine ve artışına olanak sağlayacaktır. Bu sebeple organik maddelerle aktivitesi biraz değiştirilmiş ve koksidia oositleri ile kriptosporidium üzerine etkinliği kanıtlanmış dezenfektanların kullanımı tercih edilebilir.

Paraziter unsurların yok edilmesi:

Klasik dezenfektanların çoğu, olağan konsantrasyonlarında etkisizdir. Sentetik fenoller ise yeni nesil fenol türevleridir.  Bu ürünler daha etkilidir, toksikolojik ve ekotoksikolojik profilleri ise eski ürünlere kıyasla oldukça tercih edilebilirdir. Fenoller kimyasal sınıf olarak belirgin ve eşsiz özelliklere sahiptir: organik maddenin varlığından hafifçe etkilenirler ve zaman içinde kalıcı bir aktiviteye sahiptirler.

Huvepharma® SA Laboratuvarı, çeşitli fenollerin Coccidia ve Cryptosporidium oositlerine karşı etkinliği üzerine karşılaştırmalı testler yürüttü  . 2018’in sonunda, yepyeni bir formülasyon olan Prophyl® S ile kesin sonuçlar elde edildi (Şekil 1). 

PROPHYL S- ETKİ MEKANİZMASI

Dezenfektanların kuru topraklardaki hareket kabiliyetleri düşükten ortaya doğrudur. Buna karşılık, ıslak topraklar fenol transferinin önemli bir sürecini temsil eder.  Su ile %2 konsantrasyonda seyreltilmiş Prophyl® S, metrekare başına 0,3-0,5 litre solüsyon olacak şekilde toprak zemine püskürtülmelidir. Bu dikkate değer etki kapsamı ancak toprağın nemlendirilerek ürünün derine işlemesiyle sağlanabilir. Öte yandan, hayvanlar geldiğinde ahırların kuru olması için nem çok yüksek olmamalıdır.

Kireç ya da sodyum bikarbonat ile Prophyl® S uygulamasının birlikte asla yapılmaması önemlidir çünkü bu tür işlemlerin temel etkisi, ürünlerin karşılıklı nötralizasyonu nedeniyle dezenfeksiyon etkinliğinin azalması olacaktır. 

Toprağın yanı sıra dezenfeksiyon, hayvanların ulaşabileceği yüksekliğe kadar duvarlara ve ekipmanlara da uygulanmalıdır (kıyafetler, çizmeler, eldivenler, çeşitli ekipmanlar).

Prophyl® S, geniş spektrumludur ve etkinliği Avrupa standartlarına göre %2’lik konsantrasyonda ayak ve araç tekeri daldırma için bir dakikalık temas süresi; araçlar için ise beş dakikalık temas süresiyle kanıtlanmıştır. Prophyl® S, %2’lik konsantrasyonda toprağın tam altı yönden: Bakterisidal, fungisidal, mayasidal, virüsidal, mikobakterisidal ve oosidal dezenfeksiyonunu sağlar. 

İnovatif Hayvan Sağlığı Çözümleri

Huvepharma®, hayvan sağlığına yönelik kapsamlı çözümlerini, sektöre en hızlı şekilde sunmaya odaklanmıştır.

Detaylı Bilgi

%100 Huvepharma Güvencesi

Suştan son ürüne kadar tam entegre üretim döngüsüne sahibiz.

Detaylı Bilgi

Monimax

Gizli Performansı Açığa Çıkar

Detaylı Bilgi

Misyonumuz

Global bakış açımızla paralel olarak, ülkemizde üretim zincirindeki her hayvana ulaşarak, onların performans ve refahlarını iyileştirmeyi hedefliyoruz

Detaylı Bilgi

Pazara Sunduğumuz Hizmetler

İşinize performans katma sözümüzü, sizlerle yakın iletişim halinde ve ihtiyaçlarınızı yerinde ziyaretlerle tespit ederek yerine getiriyoruz.

Detaylı Bilgi