Huvepharma: Koksidiyoz tehdidine karşı tam ürün portföyü&benzersiz servisleri ile dünya lideri
Huvepharma Türkiye Teknik Müdürü Dr. Sarp Sevgisunar, kanatlı üreticilerini zora sokan ve mücadelesi stratejik düşünmeyi gerektiren hastalıklardan biri olan koksidiyozise karşı Huvepharma çözümleri ve firmanın Türkiye’deki hizmetleri hakkında bilgi verdik.
Hasta tavukların sekumundan ookistlerin ilk kez izole edildiği 1891 yılından günümüze, Eimeria’ya dair temel anlayışımızdaki ilerleme, diğer apicomplexa parazitlerin her ne kadar gerisinde kalmış olsa da bu organizmalar üzerindeki bilgimizi önemli ölçüde arttırdı. Eimeria türlerinin hayvansal üretimdeki önemine istinaden yaşanan ilerleme; tüm dünyada, üniversiteler, devlet kurumları ve özel sektörler tarafından günümüzde de halen devam eden uygulamalı araştırmalar sonrasında, koruma ve kontrol yöntemlerinin başarılı bir şekilde geliştirilmesiyle sonuçlandı. Günümüzde kanatlı işletmeleri, hayvan sağlığı sektörünün sunduğu ürün ve hizmetlerle başarılı protokoller oluşturarak, yüksek performanslı üretim için kendilerine özgü stratejiler geliştiriyor.
Dr. Sarp Sevgisunar Huvepharma Türkiye Teknik Müdürü
Global arenada güçlü Ar-Ge’si, sektörün faydasına gerçekleştirdiği başarılı yatırımları ve zengin ürün portföyünün vazgeçilmez bir parçası olan koksidiyostat ürün grubu ile güçlü bir pazar payına sahip olan Huvepharma firmasının Türkiye temsilcilerinden, Kanatlı Teknik Müdürü Dr. Sarp Sevgisunar ile bir aradayız. Dr. Sevgisunar, koksidiyozun kanatlı sektörüne yaşattığı olumsuz etkilere karşı firmanın geliştirdiği benzersiz ürün portföyü ve hizmetlerini bizlerle paylaştı.
Öncelikle Huvepharma’nın koksidiyoz kontrolü konusundaki alametifarikası nedir? Bunu bir de sizden dinlemek isteriz.
Kanatlı koksidiyozu, entegrasyonların kontrol altında tutmak zorunda olduğu önemli bir sorun olarak kabul edilmektedir, bu hususu tekrar vurgulamama gerek yok zannediyorum. Fakat bu hiç de kolay olmuyor ve aslında etkenle mücadele, konuyu derinlemesine analiz etmeyi ve işletmeye özgü bir program oluşturulmasını gerektiriyor. Huvepharma’nın bu hastalıkla mücadeledeki alametifarikası, konuya bütüncül ve profesyonel bir bakış açısıyla yaklaşıyor olmasından ileri geliyor.
Huvepharma, çözüme yönelik farklı bakış açıları geliştirmeyi odağına alan, kıtalar arası saha deneyimlerinden çıkarımlar yapan, iletişim ağı çok güçlü bir firmadır. Koksidiyozla mücadele ise, sektörün çözüm noktasında Huvepharma’yı adres gösterdiği ve bizim uzmanı olduğumuz kritik bir alan. Bu alanda başvurulan bir firma olmak; sıkı takibi, çok çalışmayı, deneyimli olmayı ve ciddi yatırımlar yapmayı gerektiriyor. İşte bu bakış açısı bizi global ve lokal olarak özel bir konuma oturtuyor, koksidiyostatlarda pazar liderliğine…
Koksidiyostatların satışını 2000’li yılların başından bu yana yapıyoruz. Ürün portföyümüz; önemli etken maddeleri içeren iyonoforları, kimyasal ve kombine ürünleri kapsayan, bugün global hayvan sağlığı sektöründeki en geniş çözümü sunmaktadır.
Koksidiyostat ürün yelpazeniz hakkında genel bir bilgi verebilir misiniz? Türkiye pazarında hangi ürünler mevcut?
Huvepharma’nın global ürün portföyünde yem, içme suyu ve aşılar da dahil olmak üzere her uygulama seçeneğine uygun antikoksidiyal ürün mevcuttur. Ürünler, broyler ve damızlıklar için iyonoforları, kimyasalları, kombinasyon ürünleri ve koksidiyoz aşılarını içermektedir. Broyler aşılarımız Advent, Inovocox EM1 ve HuveGuard MMAT ismi ile pazarda yer alırken; damızlıklar ve yumurtacılar için koksidiyoz aşılarımız Eimeriavax, 4m ve HuveGuard NB ise global pazarda başarıyla kullanılmaktadır. Başka hiçbir hayvan sağlığı şirketi koksidiyoz kontrolüne yönelik bu denli geniş bir portföy sunmamaktadır. AB ruhsatlı aşılarımız için çalışmalarımız ise devam ediyor.
Türkiye pazarındaki AB ruhsatlı ürünlerimizi ise, entegrasyonların kendi programlarına göre rahatlıkla adapte edebildikleri iyonoforlarımız Sacox® ve Coxidin®, kimyasallarımız Coxiril®, Huvepharma® Halofuginon, Coxam® ve Amproline® (içme suyu ürünü) ve shuttle programların değişmez bir parçası olan kombine ürünümüz Monimax® olarak sayabiliriz.
AVIAPP sadece verilerin aktarıldığı değil, aynı zamanda o verilerden anlamlı grafikler ve istatistiklerin elde edilebildiği bir platformdur.
Monimax sektörün de sabırsızlıkla beklediği bir üründü. Etkileri nasıl oldu?
Monimax’ın Avrupa pazarına sunulması globalde olduğu gibi Huvepharma Türkiye için de önemli bir dönüm noktasıydı. AB dışındaki ülkelerde zaten öncesinde de iyi bilinen ve adından başarıyla söz ettiren Monimax, sadece bizim değil, entegrasyonların da gelişini büyük bir merakla beklediği bir üründü. AB ruhsatını alır almaz, Türkiye’deki ruhsatlandırma çalışmalarını da hemen tamamladık ve koksidiyostat ürün portföyümüz tabiri caizse süper starına kavuşmuş oldu.
Monimax, kümes geçmişine ve enfeksiyon baskısına bağlı olarak sahalarda kendine sağlam bir yer edinen Sacox (broylerler için) veya Coxidin (piliçler ve hindiler için) ile shuttle programda başarıyla kullanılan hem etlik piliçlerde ve hem de hindilerde sahadan çok iyi sonuçlar aldığımız kombine molekül. Teknik performansta (FCR’de 5 puana kadar), bağırsak sağlığında ve altlık kalitesinde gözle görülür iyileşmeler sağladığı gibi, özellikle altlık kalitesi üzerindeki bu olumlu etki, ayak tabanı lezyonlarında da azalma ve ayak ihracatı yapan işletmelerde doğrudan kârlılık artışına neden oldu.
Portföyünüzün en bilinen ve aslında çok özel bir üyesi de Sacox. Bu konu hakkında ne söylemek istersiniz?
Çok doğru, kanatlı sağlığı için önemli bir molekül. 2018’den bu yana AB ruhsatlı tek salinomisin sodyum molekülü olan ürünümüz Sacox’un koksidiyoz kontrolünde altın standart haline gelmiş olması da bundan. Sektörün bu önemli molekülden istifade etmesi için Huvepharma zamanında çalışmalar ve yatırımlar yaptı. Hem shuttle, hem de full programlarda güvenle kullanılabilen Sacox, sıfır gün arınma süresine sahip olması nedeniyle kesime kadar rahatlıkla kullanılan, etkin ve güvenilir bir seçenek olmaya devam ediyor. Dileyen herkes ürünlerimizin güvenliği ve etkinliği ile ilgili bilgileri ayrıca EFSA’dan da takip edebilir.
Bu konuyu biraz daha detaylandırabilir misiniz?
Ülkemiz, yem katkılar mevzuatında Avrupa Birliği düzenlemelerini takip etmektedir. Mevzuata göre diğer tüm yem katkı ürünleri gibi antikoksidiyaller için de 10 yılda bir ruhsat çalışmalarının yenilenmesi ve ürün etkinliğinin yeniden kanıtlanması istenmektedir. Ruhsat süresi dolmaya yakın tarihlerde firmalar istenen tüm belgeleri Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi’ne (EFSA) göndermektedir. Yapılan çalışmalar, ürünlerin kanatlılarda kullanımında doz etkinliği, taşıt maddelerin ağır metal içerip içermemesi, ürünün toprak ve suya karışması durumunda olası toksik etkileri gibi güncel konuları da kapsayan düzlemde komisyon tarafından ele alınır. Ürün için beklenilen kriterlerin ruhsat süreleri, ancak komisyondan tereddütsüz bir şekilde onay aldıktan sonra uzatılmaktadır. Gerekli çalışmaların eksik sunumu, ürün kullanımında iddia edilen faydanın ortaya konamadığı veya ürün oluşturma sürecinde muğlak kalan durumlarda EFSA ürün ruhsatını askıya alarak bu çalışmaların yenilenmesini ister. Ruhsatın askıya alındığı durumda bu ürünlerin satışı ruhsat yenilenene kadar geçici süreyle durdurulur. Bu yüzden bir ürünün EFSA raporuna sahip olması, belli standartların üzerinde olduğunun en önemli göstergesidir. Huvepharma üretime yaptığı yatırımlar kadar AR-GE’ye de yaptığı yatırımlar sayesinde tüm antikoksidiyallerinin etkinliği ile ilgili çalışmaları başarıyla tamamlamakta ve dünya standartlarında ürünlerini pazara kesintisiz bir şekilde tedarik etmeye devam etmektedir.
İşletmelere ihtiyaç duydukları konularda uzman ekibimizin desteğini sağlıyoruz.
Huvepharma, koksidiyozla mücadeleyi hangi stratejilerle destekliyor?
Belirttiğim gibi Huvepharma, portföyünü ve hizmet ağını hayvancılığın geleceğini tehdit altına alan her konuya bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşacak şekilde geliştiriyor.
Koksidiyoz kontrolü, baskıyı mümkün olduğunca azaltmak için kümeslerin doğru bir şekilde temizlenmesi ve dezenfekte edilmesiyle başlar. Bunun için ‘Prophyl S’ gibi koksidiyoz etkenlerine karşı geliştirilmiş özel bir dezenfektanımız var. Özellikle koksidiyoz ve kriptosporidium gibi dışarıdan nüfuz edilmesi zor, dayanıklı etkenlere karşı geliştirilmiş hijyen ürünleri serimizin bu bağlamda DVG onaylı en spesifik ürünü Prophyl S’dir. Bu ürün güçlü deterjanlarımızla bir program çerçevesinde kullanıldığında, kümeslerde akredite laboratuvar sonuçları ile de kanıtladığımız harika sonuçlar elde ediyoruz.
Kontrolde ikinci adım, parazitin hayvanda neden olduğu hasarın önüne geçmek için yemde ve/veya suda koksidiyostatların kullanılması. Huvepharma portföyü tamamlamak için koksidiyoz tedavisine yönelik doğal ama etkin seçenekler de sunuyor. Ve elbette monitoring programımız Aviapp var. Huvepharma’nın üretim teknolojilerinin yanında bilimsel yetkinliği bizi daha da güçlendiriyor.
Hayvan sağlığını riske atan diğer alanlarda olduğu gibi, koksidiyoz ile mücadelede de fayda sağlayacak gerçeklerin ele alındığı, sektördeki güncel gelişmelerin takip edilebileceği, uzman konuşmacıların bulunduğu uluslararası düzenlediğimiz seminerlere katılma imkanı sunuyoruz. İhtiyaç duyulan konularda işletmelere özel teknik eğitim programları, çiftlik desteği ve takip analizleri sağlayan laboratuvar hizmetleri konusunda uzman ekibimizin desteğini sağlıyoruz. Bu yaklaşım, müşterilerimiz aksiyon alırken doğru kararlar verebilmeleri için rehberlik ediyor.
Son dönemde Aviapp’da yaşanan gelişmeleri sizden dinleyebilir miyiz?
Entansif kanatlı yetiştiriciliğinde kümes sağlığı ile ilgili yorum yapmak için hastalık belirtisi görmeyi beklersek tedavide geç kalırız. Hastalık, belirti göstermeden önce kümeste yayılmaya başlar ve klinik belirtiler baş gösterdiğinde ise biliriz ki aslında hayvan sağlığı ve performansı çoktan olumsuz etkilenmiş demektir. Bu durumun önüne geçmek için sahada farklı parametreler üretici ve hekimler tarafından sürekli takip edilmektedir. Subklinik koksidiyoz şiddetinin belirlenmesi için gereken takip de hekimler tarafından yapılan saha ziyaretlerinde nekropsi yapmak ve bağırsak sağlığını görmek yoluyla yapılır. Tabii ki ziyaret sırasında sadece bağırsak sağlığı değil, genel hayvan sağlığı da değerlendirilmektedir. Ziyaretler sırasında elde edilen veri ve bilgiye göre gerekli önlemler alınır.
Akıllı teknolojilerin hayatımıza girmesiyle, kanatlı sektörü de teknolojilerden fayda sağlamıştır. Otomasyon sistemleri, sensör teknolojileri ve uzaktan erişim yoluyla kümes takip programları hemen her entegrasyon ve/veya üreticinin kullandığı hayat kolaylaştırıcı yöntemler olmuştur. Kümese ve hayvan refahına dair pek çok veri işlenebilir hale gelmişken sağlık verisinin işlenmesi konusu geride kalmıştır. Huvepharma bu alana yıllardır yatırım yapmakta ve Kanatlı Performans Platformunu AVIAPP’ı hayvan sağlığına dair verinin bilgiye dönüştürülmesi ve görselleştirilmesinde başarıyla kullanmaktadır. Dünya genelinde 80.000 üzerinde kümes ve 1 milyarın üzerinde kanatlının sağlık verisinin bulunduğu platformun en önemli özelliği sürekli geliştirmeye açık bir program olmasıdır. Yıl başında AVIAPP yumurtacı sağlık modülü kullanımına açıldı, yıl sonuna doğru hindi sağlık modülü kullanıma sunulacaktır. Önümüzdeki yıl eklenecek damızlık modülümüzle ise kanatlı türlerinin hemen hepsinde sağlık verilerini takip edebiliyor duruma geleceğiz. Sürekli gelişime açık yönüyle AVIAPP sadece verilerin aktarıldığı değil, aynı zamanda o verilerden anlamlı grafikler ve istatistiklerin elde edilebildiği yegâne platformdur.
Ülkemiz, yem katkıları mevzuatında Avrupa Birliği düzenlemelerini takip etmektedir.
Peki, sürekli sahada olan ve gözlem yapan bir teknik müdür olarak, antikoksidiyal programların uygulanması konusunda sizin öneriniz ne olur?
Türkiye broyler sektörü yıllardır antikoksidiyal programları başarıyla uygulamakta ve global kanatlı pazarındaki trendleri en ön sıradan takip etmektedir. Geçmişte 4 farklı mevsime, 4 farklı antikoksidiyal program önerisi yapılmaktaydı (3 ayda bir antikoksidiyal değişimi gibi). Entegrasyonların üretim kapasiteleri ve metrekareye konan kanatlı sayısı arttıkça bu değişim güncelliğini yitirdi. Sonrasında programda değişim yapılmaması ve uzun yıllar kullanımı önerildi. Bu program da başarılıydı ancak belli bir süreden sonra değişim olmadan antikoksidiyal program kullanımının gizli yan etkileri olan maskelenmiş performans kaybı ve yem dönüşüm oranında artış görülmeye başlandı. Antikoksidiyal programlar ne çok sık değiştirilmeli ne de uzun süre aynı ürün kullanılarak bir program belirlenmelidir. Çünkü hiçbir koksidiyostat sonsuz kullanım ömrüne sahip değildir. Güncel yaklaşım yılda 2 kez antikoksidiyal program değişimi yapılması, program değişimleri sırasında eğer istenirse maksimum 3 ay full kimyasal temizlik yapılmasıdır. Huvepharma da bu yaklaşım doğrultusunda hareket etmektedir ve sahada da başarılı olmaktadır. İşte Huvepharma’nın hepsi etkinliğini ispatlamış geniş antikoksidiyal ürün gamı tam bu noktada devreye girmektedir.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Huvepharma bakış açısı, üretim teknolojisi, kalite anlayışı, lojistik avantajı, geniş ürün ağı, benzersiz teknik desteği ve güven veren yaklaşımı ile tüm dünyada güvenilir partner olmaya devam ediyor. Huvepharma’nın liderliği, koksidiyostatların global ve yerel tescillerine ve pazara yeni ürünler sunmaya yönelik sürekli yatırımlarına dayanmaktadır. Koksidiyoz eski ama son derece güncel bir hastalıktır. Biz bu sorunun üstesinden gelmeye ve müşterilerimize en iyi çözümleri sunmaya devam edeceğimize söz veriyoruz.
İnovatif Hayvan Sağlığı Çözümleri
Huvepharma®, hayvan sağlığına yönelik kapsamlı çözümlerini, sektöre en hızlı şekilde sunmaya odaklanmıştır.
%100 Huvepharma Güvencesi
Suştan son ürüne kadar tam entegre üretim döngüsüne sahibiz.
Monimax
Gizli Performansı Açığa Çıkar
Misyonumuz
Global bakış açımızla paralel olarak, ülkemizde üretim zincirindeki her hayvana ulaşarak, onların performans ve refahlarını iyileştirmeyi hedefliyoruz