Enzim teknolojileri konusunda bir uzman: Huvepharma

Huvepharma Türkiye Yem Enzimleri Teknik Müdürü Dr. Shahram Golzar Adabi ile; 70 yıllık fermantasyon ve üretim uzmanlığı ile en iyi enzim portföyünü üretmeye ODAKLANAN Huvepharma’nın yem enzimleri alanında sağladığı başarıları ve seçim yaparken dikkat edilmesi gereken detayları konuştuk.

Enzimler, özellikle kanatlı beslenmesinde, hayvan refahı ve sağlıklı hayvan popülasyonunu alternatif çözümlerle artırmaya yönelik küresel stratejilere bağlı kalarak, üretimi optimal şekilde iyileştirmeyi amaçlayan üreticilerin vazgeçilmez destekçileridir. Bu amaçla yemden yararlanımı maksimum seviyeye çıkarmanın yanı sıra hayvanlardaki fizyolojik süreci de iyileştirerek daha iyi bir bağırsak sağlığı ve bu sayede hayvanların daha sağlıklı bir şekilde yetiştirilmesine olanak tanıyor. Global hayvan sağlığı sektörünün önemli enzim tedarikçilerinden biri olan Huvepharma, Avrupa ve Amerika yem enzimleri pazarının major oyuncularından biri olmanın yanı sıra Türkiye’de de broyler ve yumurtacı sektöründe çok önemli bir pazar payına sahip.

Dr. Shahram Golzar Adabi, Huvepharma Türkiye Yem Enzimleri Teknik Müdürü

Huvepharma 70 yıla dayanan fermantasyon deneyimi; üretim teknolojisi, know-how’ı ve Ar-Ge’ye yaptığı üst düzey yatırımlarla, enzim biyoteknolojisi konusunda sektörde oldukça hızlı söz sahibi oldu. Üretim sürecine baktığımızda uzun soluklu, zorlu çalışmaların bir sonucu olarak ortaya çıkan enzimler konusunun derya deniz olduğunu görüyoruz. Bu da ‘Optimal verim için en uygun enzim seçimini nasıl yapacağız?’ sorusunu akıllara getiriyor. Huvepharma Türkiye Yem Enzimleri Teknik Müdürü Dr. Shahram Golzar Adabi ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide kendisine, Huvepharma’nın enzimlere bakış açısını ve değerlendirme yaparken hangi detaylara dikkat edilmesi gerektiği hakkındaki sorularımızı yönelttik.

Hayvan beslemede enzimler konusu neden bu kadar önemli?

Kanatlı beslemede temelde önemli iki tür enzim kullanılır: Bitkilerin yapısındaki selülozu parçalayan NSP enzimleri ve rasyon maliyetlerini kontrol altına almanın yanı sıra performansla ilgili pek çok kriteri de yukarıya taşıyan fitaz enzimi. Kanatlı beslemesinde en çok kullanılan ham maddeler bitkisel kaynaklardır ve bu tip rasyonlar içinde nişasta olmayan polisakkaritler (NSP) mevcuttur. Kanatlı sindirim sisteminde bu bileşikleri sindirebilecek enzimler bulunmadığından biz bu bileşikleri anti-besinsel öğeler olarak tanımlarız. Doğada bitkilerin yapısında iki tür nişasta olmayan polisakkarit (NSP) mevcuttur. Biri suda çözünebilir ve diğeri ise suda çözünmeyen NSP’ler. İlki sindirim sisteminde viskozite etkisinden sorumludur ve ikincisi kafes etkisi yaparak bitkilerin yapısında mevcutta bulunan nişasta, protein ve yağ gibi besin maddelerini hapseder. Böylece bu besin maddeleri sindirim sisteminde doğal olarak mevcut olan enzimlere maruz kalmadan ve değerlendirmeye alınmadan dışkı yoluyla vücuttan atılırlar. Bunun yanı sıra bu tip anti-besinsel ögeler sindirim sistemi mikroflora dengesinin ve nihayetinde sindirim sistemi bütünlüğünün bozulmasına neden olur.

Yukarıda kısaca özetlediğim nedenlerden dolayı kanatlı sindirim sistemini bu tip anti-besinsel maddeden kurtarmak için, dışarıdan yem katkı olarak nişasta olmayan polisakkaritleri sindirebilen enzimler kullanılması hem kanatlı sindirim sistemi sağlığı acısından hem de ticari anlamda verilen yemin besinsel değerlerini arttırmak ve dolayısıyla karlılığı arttırmak için önem arz etmektedir. Bu enzimlere kısaca NSP’az enzimleri de denir. NSP’azlar günümüzde biyoteknoloji uzmanları tarafından üretilmekte ve ticari olarak kanatlı başta olmak üzere diğer çiftlik hayvanlarının verim ve performansını artırmak için kullanılmaktadır. Bir de fitaz enzimi var ki onu ayrıca konuşacağız. 

Peki ticari NSP’azları birbirinden nasıl ayırabiliriz?

Ticari NSP’azlara bakacak olursak eğer, doğada bulunan NSP’lerin yapısına göre farklı tipte enzime rastlayabiliriz. Ayrıca enzimlerin üretim şekli itibari ile aralarında derin farklılıklar vardır.

İlk önce enzimleri doğada bulunan NSP’lere göre sınıflandırırsak, ticari olarak 3 tür enzim türüne rastlamamız mümkündür. Bunlar:

■ Etkin bir şeklide çözünebilir NSP’ler üzerine etki yapan enzimler. Böylece bu enzimler daha çok sindirim sisteminde viskoziteyi azaltarak etki yaparlar. Ama kafes etki üzerinde çok fazla etkin olmaz ve besin maddelerinden yararlanımı artıramazlar.

■ Daha yoğun bir şekilde çözünmeyen NSP’ler üzerine etki yapan enzimler. Bu tip enzimler daha çok bitkilerin yapısında kafes etkisi yapan NSP’ler üzerinde etki yapıp, kullanılan bitkisel hammaddelerin besin değerini arttırarak hayvan performansını iyileştirme yönünde artı sağlarlar. Bu enzimlerin sindirim sisteminde viskoziteyi azaltmak adına çok fazla etkileri olmaz. Dolayısıyla dikkatli kullanımları gereklidir çünkü yüksek/aşırı doz kullanıldığında sindirim sisteminde viskoziteyi arttırarak hayvanda yumuşak dışkılama, ishal ve nihayetinde mikrofloranın bozulmasına neden olabilir. 

■ Bir de hem çözünebilir hem de çözünmeyen NSP’ler üzerine etkiye sahip olan enzimler vardır ki bunlar hem viskoziteyi azaltarak sindirim sisteminin sağlıklı olmasını sağlar hem de kafes etkisini ortadan kaldırarak besin maddelerinden maksimum yararlanmayı, böylelikle performans artışı ve karlılık sağlar. Bu sınıfta yer alan enzimler sınırlıdır. Huvepharma’nın enzimi Hostazym X de bu kategoride yer almaktadır. 

Hostazym X’in katı hal yüzey fermantasyonu metodu ile üretimi

Üretim şekli olarak Hostazym X’i farklı yapan nedir?

Ticari enzimlerin üretim şekline bakıldığında iki tür üretim mevcut. Birisi sıvı (likit) fermantasyon tabir ettiğimiz metot ve diğeri ise katı hal yüzey fermantasyonu (SSF). Ticari enzimlerin büyük bir kısmı sıvı fermantasyon yolu ile üretilirken, Hostazym X, katı hal yüzey fermantasyonu yöntemi ile buğday kepeği substrat olarak kullanılarak Trichoderma Longibrachiatum Bisset tarafından 50°C gibi yüksek bir sıcaklıkta üretilir. 

Bu proses sonucunda ortaya çıkan enzim, elde ediliş şartlarının zorlu olması nedeniyle hem çok dayanıklı (sıcaklık stabilitesi) ve kararlı hem de çok yönlü bir aktiviteye sahip olup, doğal bir kombinasyonu içerir. Hostazym X enzim pazarında bu nedenle nadir olarak bulunan ve aynı zamanda üretim teknolojisi nedeniyle demin de bahsettiğim gibi her iki NSP’e yani çözünebilir ve çözünmeyen NSP’ler üzerine de oldukça etkili bir enzimdir. Yani özetle çok yönlü çalışan bir enzimdir. 

Çok yönlü tanımını biraz detaylandırır mısınız?

Hostazym X, ksilanaz aktivitesi için standardize edilmiştir evet, ama bununla birlikte buğday kepeğindeki diğer bileşenler üzerine de aktivite gösterir. Bu nedenle biz Hostazym X’i doğası gereği ksilanazdan öte mükemmel bir enzimatik kompleks olarak tanımlarız. 

Çünkü Hostazym X’i hiçbir sorun yaşamadan rasyonlarınızla birlikte rahatlıkla kullanabilirsiniz. Soya küpesi ile belli oranlarda mısır, buğday, çavdar, tritikale, DDGS ve arpa kullanarak maksimum verimle kullanımı mümkündür. Hem de tüm hayvan türlerinde. 

Hostazym belirttiğim gibi rasyon formülasyonunda büyük bir esneklik sağlayarak beslenme uzmanlarının elini hammadde kullanımı anlamında rahatlatır. Böylece rasyon hazırlayan kişi o günkü hammadde fiyatlarına göre gönül rahatlığı ile rasyon hazırlayabilir. Hem bilimsel denemeler ve hem saha deneyimlerimiz bize bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyor. Bu çalışmalarımızı enzim tedariki yaptığımız işletmelerde, ulusal ve uluslararası kongrelerde paylaşıyoruz. 

Bu önemli bir detay, peki başka ne gibi artıları var?

Huvepharma enzim teknolojilerine muazzam bir Ar-Ge yatırımı yapmaktadır. Örneğin patentli mikrogranülasyon teknolojisi; toz ve likit formların yanı sıra yüksek konsantrasyondaki WSP üretimi gibi artıları sayabiliriz. Özellikle ödüllü WSP enzimlerimiz yüksek konsantrasyonda ve yem fabrikasında istenilen miktarda anında sıvı enzime dönüştürülerek kullanım avantajı sunuyor. 

Ayrıca enzimlerimizin hepsi için geçerli olmak üzere optimal partikül büyüklüğüne sahip olmaları, yem içinde mükemmel karışıma olanak tanıyor.

Hostazym X, GDO’suz bir enzimdir, bu nedenle standart yemlerde kullanılmasının yanı sıra organik sertifikalı yemlerde de kullanılmasına izin verilir. Hostazym X’in saydığımız bu tüm özelliklerinin yol açtığı faydalarına ilişkin verileri içeren, dünyanın farklı ülkelerinde değişken saha ve management koşulları altında birçok karşılaştırmalı çalışması mevcuttur. Bu çalışmaların ortalama sonuçları Meta Analiz şeklinde mevcuttur.   

NSP’az enzimlerinin kullanım dozları ile ilgili bir karmaşa mevcut. Bu neden kaynaklanıyor?

NSP’az enzimleri ile ilgili konuşulduğunda her bir ticari enzime ait farklı birimlerin mevcut olduğunu görürüz. Bu birimlerin açıklamasına enzim aktivitesi anlamında bakıldığında kullanılan buffer, substrat, ortam pH’sı vs. tamamen farklı olduğundan dolayı NSP enzimlerini birim/aktivite bazında kıyaslamak yanlış olur ve mümkün değildir. Bu nedenle her bir NSP’az kendisine ait aktif doza sahiptir ve belirlenen bu dozda kullanıldığında istenilen etki alınır. Aksi halde NSP’az enzimleri farklı birimlerde olduklarından, birbirleriyle rakamsal doz üzerinden kıyaslamak mümkün olmaz. 

Fitaz enzimi yemde hangi amaçla kullanılıyor?

Fitazlar, fitatın parçalanmasına yardımcı olup, fosfatın daha iyi emilmesini sağlayan ve kümes hayvanları rasyonlarında inorganik fosfat kullanım ihtiyacını azaltan veya ortadan kaldıran enzimlerdir. Kanatlı hayvan beslenmesinde bitkisel fosforun yaklaşık %70’i fitat formundadır. Kanatlıların sindirim sistemlerinde fitatı sindiren fitaz enzimi yeterince bulunmadığından dolayı fosforun büyük bir kısmı kullanılmadan dışkı yolu ile atılır. Bu durumda hayvanın ihtiyaç duyduğu fosforun büyük bir kısmı DCP veya MCP gibi inorganik kaynaklardan temin edilmelidir. Şayet ticari fitazlar olmazsa, bitkisel kaynaklardaki fosfor değerlendirilmeden vücuttan atılır ve diğer yandan üretici, hayvanın fosfor ihtiyacını temin etmek için fiyatı yüksek olan inorganik fosfor kullanım mecburiyetinde kalır. Hem ekonomik anlamda zarar hem de atılan fosforun çevre ve su kirliliğine neden olması büyük bir sorun oluşturuyor. Bu nedenle fitazın günümüzde kanatlı hayvan beslemesinde çok önemli bir rolü var ve yemlerde fitaz kullanımı uzun yıllardır revaçtadır. Fakat ideal fitazın, fitatın olumsuz etkisini azaltmak için fitatı olabildiğince çabuk parçalaması gerekir (enzimin hızı). Bu da kanatlı hayvanın sindirim sisteminin üst kısmında gerçekleşmelidir. Bu bölümde pH oldukça düşük (1,8-2,5) ve pepsin (protease) enzimi aktiftir. Bunu özellikle belirtiyorum çünkü önemli bir detay.

OptiPhos Plus ’ın doğuşu nasıl oldu?

Huvepharma’nın başlangıçtan itibaren sahip olduğu mevcut fitaz enzimi OptiPhos’un, E. coli geninin üzerinde (Komagataella phaffii DSM 23036) 5 seneye aşkın Ar-Ge çalışmaları yapıldı. Üründen emin olduktan sonra yeni ve ilave pozitif özellikleri olan OptiPhos Plus (OPP) fitaz enzimi tüm dünyada pazara sunuldu. Bu yeni nesil fitaz enziminde hedef hem eski fitaza hem de rakiplerine kıyasla daha da üstün bir PPS (yüksek pepsin direnci, düşük pH’da ve hızlı çalışan) kalitesine sahip bir enzim üretmenin yanı sıra fitata karşı yüksek afiniteye sahip olması ve yüksek ısı stabilitesini elde etmekti. 

İlk başta yukarıdaki söylenen kriterleri göz önünde bulundurarak laboratuvar (in-vitro) çalışmaları yapılıp, üretilen fitazlar bu kriterler için test edildi. Sonra yapılan sıkı eliminasyonlarla aralarında en iyi fitaz adayı olmaya uygun birkaçı seçildi. Isı dayanıklığı ile ilgili Avrupa ve Amerika’daki yem fabrikalarında çoklu çalışmalar ve analizler yapılıp, ürünlerin sıcaklığa karşı dayanıklığı test edildikten sonra bunların arasından en iyileri hayvan deneme (in-vivo) çalışmalarına uygun bulundu. Ve artık OptiPhos Plus in vivo bilimsel çalışmalara hazırdı. Farklı pek çok üniversite ve araştırma enstitülerinde bilimsel çalışmalar düzenlendi. Bu çalışmaların birçoğunda besin madde sindirebilirliği de ölçüldü. Bu seri çalışmalar neticesinde OptiPhos Plus için matriks değeri ortaya çıkarıldı.

Ya sonrasında?

Nihayet 2019’da yapılan bilimsel çalışmalar, farklı kanatlı hayvanlar üzerinde yapılan in vivo çalışmalar, doz çalışmaları vb. devamından bahsediyorum, EFSA’ya sunuldu. Bir sene sonra hemen onay yazısı elimize ulaştı ve ardından EFSA web sayfasında yayınlandı. Bu yayınlar incelendiğinde OptiPhos Plus için minimum dozun 250 FTU/kg net bir şekilde etkili olduğunu görebiliyoruz. 

Huvepharma’nın Bulgaristan Peshtera’daki yeni tesisi. 

Yüksek sıcaklık stabilitesi konusu yem katkılarında önemli. OptiPhos Plus’ın bu özelliğini değerlendirebilir misiniz? Pelletleme koşullarına dayanıklı mı?

Pelet teknolojisi sayesinde yem tüketiminin iyileşmesi ve yem zayiatının azalması ile birlikte, broiler performansı ve FCR oldukça iyileşti. Bununla birlikte bu teknolojide yem yüksek ısıya maruz kaldığından, kullanılan bazı yem katkı maddelerinde de kayıplara neden olduğu görüldü. Enzimler de protein yapıda olduklarından bu konuda istisna değildir. Bu nedenle yemde kullanılan fitaz enziminin sıcaklığa dayanıklı (termostabilite) olması önemlidir. Fitaz için en önemli besin maddesi kaynağı P ön görüldüğünden, ısıl işlem sırasında oluşabilecek herhangi bir kayıp, hayvanlarda verimlilik performansının azalmasına yol açar. Bu yüzden enzimlerin ısıya dayanıklıkları her zaman kullanıcılar arasında önem arz etmiş ve tedarikçi firmalar arasında bir rekabet unsuru olarak değerlendirilmiştir. 

Nitekim OptiPhos Plus G (granüler) kendiliğinden termostabildir ve 85°C ısıya dayanıklıdır. Ancak patentli bir kaplama tekniği kullanılarak 95°C’ye kadar kullanılmasını sağlayan OptiPhos Plus CT geliştirilmiştir. Bu biraz önce bahsettiğim ısı dayanıklılık testleri ve sonuçları sadece bir iddia değildir ve 2017’den beri dünya çapında farklı yem fabrikalarında yapılan test sonuçlarından elde edilmiştir. Her bir çalışmada üretilen pelet yem koşulları kayıt altına alınmıştır. Bu sonuçlar ürün tedarik etmek isteyen üreticilerle de paylaşılmaktadır. 

Sıcaklık stabilitesini sahada nasıl ölçümlüyorsunuz?

Bunun için numune alıp laboratuvarda spesifik analiz metodu ile aktivite testi yapılır. Enzimin sıcaklık stabilitesini belirlemek için mikser çıkışından 5’er toz yem örneği alınır. İkinci aşama ise 5’er yem örneğinin bu kez pelet yapıldıktan sonra soğutucu çıkışından alınmasıdır. Hem toz ve hem de pelet yemde enzim aktivitesi laboratuvarda analiz edilir. Eğer pelet yemde enzim aktivitesi %80 ve üzeri oranındaysa teknik olarak o enzim ısıya dayanıklı (termostabil) olarak kabul edilir. Bu Avrupa Birliği tarafından da kabul gören bir yöntemdir.

OptiPhos Plus ’ın termostabilite yanında sahip olduğu mükemmel partikül boyutu ile premiks içerisinde homojen dağılıma sahip olduğunu görüyoruz.

Saf ürünün aktivitesi ile ilgili olarak depolama esnasında yapılmış farklı çalışmalar var mı?

Elbette var. Bu ve benzeri çalışmaların hepsi zaten ürünün ruhsat dosyasında bulunması gerekli olan çalışmalardır. Ayrıca ürünün her formu için ayrı ayrı uygulanır.

 Örneğin OptiPhos Plus 5000 G (granül), orijinal ambalajında (Kraft kaplı polietilen torbalarda) 25°C’de (%60 bağıl nem) 24 ay ve 40°C’de (%75 bağıl nem) 6 ay boyunca depolandı. 24 ve 6 aylık depolama sonrasında enzim aktivitesinde kayda değer bir kayıp gözlemlenmemiştir.

OptiPhos Plus ’ın vitamin ve mineral premiks içerisinde dayanıklılığı ile ilgili çalışma da mevcuttur ki bu premiks firmaları için özellikle önem taşır.

Üç farklı batch OptiPhos Plus 5000 G ve CT, kolin klorid (250.000 mg/kg) içeren kanatlı ticari yemlerine vitamin/mineral premiksi içinde 100 FTU/g olacak şekilde eklenip, bu karışım 25°C’de 6 ay boyunca orijinal torbalarda depolandı. Altı ay sonra yapılan ölçümlerde, OptiPhos Plus’ın iddia ettiği aktivite düzeylerini koruduğunu göstermiştir.

Görüldüğü gibi OptiPhos Plus’ın granül (G) ve kaplanmış (CT) ürün saf ve premiks içerisindeki burada kolin klorid eklenerek hazırlanmış oldukça zorlu bir premiksten bahsediyorum; farklı depolama koşullarında ve dönemlerinde gayet başarılı bir şeklide aktif kaldığını ve aktivitesinin %80 ve üzerini koruduğunu görebiliyoruz. 

Matriks, üzerinde farklı yorumlar yapılan önemli bir konu. Fitazlara tanımlanan besin (matriks) değerlerini nasıl değerlendirmeliyiz?

Enzimlere tanımlanan matriks değerleri öyle bir aşamaya geldi ki, tedarikçi firmalar bu matriks verileri ile ilgili olarak doz bazında (örneğin FTU/kg) oldukça yüksek fosfor ve sindirilebilir amino asit matriksi öneriyorlar. Diğer yandan kullanıcılar da enzimi alım aşamasında değerlendirmek için tedarikçi tarafından verilen matriks ve fiyat ile rasyon çözüp, sonrasında fiyat/matriks olarak hangi ürün üstün ise o enzimin kullanımına karar veriyorlar. Fakat konu uygulama ve kullanım aşamasına geldiğinde ise kendi tecrübe ettikleri matriks ile rasyon çözüyorlar. 

Burada Huvepharma’nın farkı OptiPhos Plus için tamamen bilimsel çalışmalardan ortaya çıkan besin değerlerinin tümünün ortalamasını alarak reel bir matriks değeri ortaya koyması. Yani sadece çok iyi çıkan çalışmaların sonuçlarından elde edilen verilerle değil, meta analizlerle ilerleyerek, ortalama ve güvenilir bir matriks değeri ortaya koymamızdır.

Sahada birçok broiler entegrasyonda ve yumurtacı işletmede yaptığımız çalışmalarda ürünümüzün etkinliğini ortaya koyduk. Yüksek matriks değeri öneren rakip ürünlerle yapılan karşılaştırmalı çalışmalarda, OptiPhos Plus’ın güçlü bir enzim olduğunu ve önerilen besin madde matrikslerinin daha bilimsel olduğunu üreticiler de tecrübe etmiş oldular. 

OptiPhos Plus sadece ortaya koyduğu güvenilir matrix değerleri ile değil hayvanlarda sağlık kriterlerini iyileştirerek de olumlu etki göstermektedir. Uzun dönem kullanıldığında, özellikle yumurtacılarda (30 haftadan 56 haftaya kadar) ve broylerde yapılan bilimsel çalışmalarda enzimin bağırsak histomorfolojisinde iyileşmeyi, sekumdaki iyi bakterilerin ve butirat gibi faydalı uçucu yağ asitlerinin artışını sağladığı; bazı besin maddelerinin sindirimindeki artışı, kemik külü ve kemik külündeki fosfor miktarındaki artışı desteklediği ve tüm bunların sonucu olarak hayvan performansında artışı ortaya koyma imkânı sağladığı görülmüştür. Yapılan tüm bu çalışmaların kapsamlı sonuçları dünya çapındaki hakemli kongrelerde sunulmuş ve saygın hakemli dergilerde yayınlanmıştır. En nihayetinde enzimlerimize olan talep sahada görülen başarının bir sonucudur.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Enzim geliştirme alanında olmak, müşterilerimize yüksek katma değeri olan yenilikçi ve çağdaş çözümlerle öncülük etme sorumluluğunu getiriyor. Huvepharma bu bilinçle üniversiteler ve bağımsız araştırma gruplarıyla birlikte araştırmaya ve fermantasyon süreçlerine yoğunlaşarak yeni ve farklı enzimler üretmeye devam ediyor. Çok yakında Avrupa pazarında da adını duyacağımız yeni nesil enzimimizin haberini buradan sizlerle paylaşmış olalım. İleri üretim teknolojileri ile tasarladığımız üstün özellikli ürünler, bugün olduğu gibi bundan sonra da Huvepharma’nın fayda sunarak büyüme stratejisinin bir parçası olacaktır.

İnovatif Hayvan Sağlığı Çözümleri

Huvepharma®, hayvan sağlığına yönelik kapsamlı çözümlerini, sektöre en hızlı şekilde sunmaya odaklanmıştır.

Detaylı Bilgi

%100 Huvepharma Güvencesi

Suştan son ürüne kadar tam entegre üretim döngüsüne sahibiz.

Detaylı Bilgi

Monimax

Gizli Performansı Açığa Çıkar

Detaylı Bilgi

Misyonumuz

Global bakış açımızla paralel olarak, ülkemizde üretim zincirindeki her hayvana ulaşarak, onların performans ve refahlarını iyileştirmeyi hedefliyoruz

Detaylı Bilgi

Pazara Sunduğumuz Hizmetler

İşinize performans katma sözümüzü, sizlerle yakın iletişim halinde ve ihtiyaçlarınızı yerinde ziyaretlerle tespit ederek yerine getiriyoruz.

Detaylı Bilgi

İnovatif Hayvan Sağlığı Çözümleri

Huvepharma®, hayvan sağlığına yönelik kapsamlı çözümlerini, sektöre en hızlı şekilde sunmaya odaklanmıştır.

Detaylı Bilgi

%100 Huvepharma Güvencesi

Suştan son ürüne kadar tam entegre üretim döngüsüne sahibiz.

Detaylı Bilgi

Monimax

Gizli Performansı Açığa Çıkar

Detaylı Bilgi

Misyonumuz

Global bakış açımızla paralel olarak, ülkemizde üretim zincirindeki her hayvana ulaşarak, onların performans ve refahlarını iyileştirmeyi hedefliyoruz

Detaylı Bilgi

Pazara Sunduğumuz Hizmetler

İşinize performans katma sözümüzü, sizlerle yakın iletişim halinde ve ihtiyaçlarınızı yerinde ziyaretlerle tespit ederek yerine getiriyoruz.

Detaylı Bilgi