Kriptosporidiozis: Buzağı yetiştiriciliğinde önemli sorun

CRYPTOSPORIDIUM PARVUM, BUZAĞI, KUZU VE OĞLAKLARDA NEONATAL DİYARENİN ETİYOLOJİSİNDE ÖNEMLİ BİR ETKEN OLARAK KABUL EDİLMEKTE, DOĞRUDAN YA DA DOLAYLI ÖNEMLİ EKONOMİK KAYIPLARA NEDEN OLMAKTADIR.

Crptosporidium parazitlerinin Edward Tyzzer tarafından ilk kez tanımlanmasının ardından geçen 100 yıl sonra dahi, bu hastalıktan korunma ve tedavi bilim insanları için bir zorluk olmaya devam ediyor. Crptosporidium’un dünya çapında dağılımı vardır ve bu protozoan yeni ortaya çıkan  bir  zoonozun  ajanı  olarak  kabul  edilir. Çiftliklerdeki   önemli   ekonomik   etkisi  ve  bir  zoonotik  bir  etken  olması nedeniyle,  kriptosporidiyozun  kontrolü,  başarılı bir ‘Tek Sağlık’ yanıtı için büyük bir zorluk olmaya devam ediyor.

Dünya  Sağlık  Örgütü  (WHO), insan-lar için patojen olan etkenlerin yaklaşık üçte ikisinin zoonozlardan kaynaklandığını tahmin ediyor, bu da zoonotik patojenleri kontrol etmek ve önlemek için hem veteriner hem de beşeriyi içine alan küresel bir “Tek Sağlık” yaklaşımını benimsemeyi önemli hale getiriyor.

Kriptosporidiozis, dünya genelinde buzağıların %30-50’sinde görülebilmektedir ve bazı ülkelerde,  genç  ruminantlarda ortaya çıkan yenidoğan ishalinin en önemli nedenidir. Crptosporidiumfekal-oral yolla bulaşır (Şekil 1)

 

Enfektif ookistlerin düşük miktarlardaki bulaşıcı dozu, nemli  ortamlarda uzun süre hayatta kalma ve çoğu dezenfektana karşı direnç gösterme yetenekleri, paraziti bir çiftlikte yerleştikten sonra ortadan  kaldırmanın zorluğunu açıklar. Artık sığırların, insanlarda görülen kriptosporidiozisin tek kaynağı olarak gösterilmemesine rağmen, insanlarda ortaya çıkan enfeksiyonların %90’ından fazlası C. hominis ve C. parvum’dan kaynaklanmaktadır ve sığırlardan insanlara bulaşma yine de önemli bir halk sağlığı sorunudur. Veteriner hekim, çiftlikte kontrolün anlatılması ve uygulanmasında kilit rol oynar. Çiftlik sahiplerini, klinik ve subklinik enfekte hayvanlarla temastan kaynaklanan tehlikeler hakkında  bilgilendirmeli; çevreyi, insan ve hayvanları korumak için gerekli olan biyogüvenlik önlemlerini ve  sanitasyon uygulamalarını anlatmalıdır.

Çiftlikte kriptosporidiozis

Çiftlik geçmişi, yıldan yıla tekrarlayan kriptosporidiozis teşhisinde önemlidir. Etkili dezenfeksiyon  uygulamaları sağlandığında dahi, ortamdaki ookistlerin yüksek direnci sebebiyle çevrenin ari olması  muhtemel değildir. Hastalık genellikle hayvanların yetiştirmeye alındığı ve buzağılama mevsimi ile  enfeksiyon baskısının arttığı dönemde ortaya çıkar. İlk doğan buzağılar, doğduktan hemen sonra çevredeki ookistlerle hızlıca enfekte olur. Parazitler çoğalır ve dışkıyla atılır, bu kontrolü zorlaştırır;  sonraki doğumlar sırasında enfeksiyon baskısı, hijyenik koşullara ve uygulamaların yönetimine bağlı olarak, buzağılama mevsiminin ikinci yarısında veya sonrasında pik yaparak ishali tetikleyen bir eşik değere yükselir.

Kriptosporidiozisin kontrolü

Genel hijyen koşulları, hayvan yoğunluğu ve hayvanların yaş gruplarına ayrılıp ayrılmaması önemli faktörlerdir. Korunma,  öncelikli  olarak  ookist  maruziyetin  sınırlandırılması, sonrasında hayvanların bağışıklıklarının arttırılmasına dayanır.

Bulaşmanın minimuma indirilmesi

Biyogüvenlik ilkelerinin uygulanması, kriptosporidiozis kontrolünde temel unsurdur. Bu nedenle aşağıdaki önlemlerin alınması hastalığın yayılımını engellemek ve sürü sağlığı için önemlidir.

Sahaya patojen girişinin sınırlanması

Sürüye yeni hayvan katımı, büyük risk oluşturmaktadır, bu da alıcıda bu-lunan ve sonradan satın alınan hayvanların sağlık durumunu kontrol etme mecburiyeti getirir. Bu amaçla, özel olarak çevrelenmiş uzak bir alanda karantina, her zaman gerekli bir önlemdir. Yetiştiriciler ve ziyaretçiler, onlar için hazırlanmış bir ayak  havuzu bulunan veya çizmelerini yıkayabilecekleri bir ortam sağlanan alanda karşılanmalıdır. Hayvan naklinde kullanılan araçlar büyük bir kontaminasyon riski taşımaktadır. Bu araçlar mümkün olduğunca çiftlik içerisine alınmamalıdır.

Alanda sanitasyon bariyerlerinin kurulması ve biyogüvenlik uygulamaları

Çiftlik girişlerin hemen önündeki alanların, ahır çevresindeki giriş ve drenajların temizlenip dezenfekte edilmesi, su kaynaklarının bulunduğu alanların ve tesisatlarının temizlenip dezenfekte edilmesi ve ıslak alanların hayvan popülasyonunun azaltılması süresince kurutulmasına özen gösterilmesi gerektiği vurgulanmalıdır.

 

Kriptosporidiyozun zoonotik potansiyeli, hastalığı bir halk sağlığı sorunu haline de getirmektedir.

 

Dezenfeksiyondan sonra oluşabile-cek rekontaminasyondan kaçınmak için aşağıdaki önlemler alınmalıdır:

    • Girişlerde dezenfektanlı ayak havuzları temin etmek
    • Ziyaretçiler için işlevsel bir lavabo ve  ayak havuzu (veya dış mekân musluğu) ile her bir ahırda temiz botlar ve tek kullanımlık giysiler bulundurmak,
    • Gübre taşımada kullanılan traktör ve römorkların temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi.

Çiftlikte kontaminasyonun sınırlandırılması

 

Risk altındaki hayvanlar korunmalı ve izole edilmelidir. Yenidoğanlar bu konuda öncelikli olup, buzağılama alanlarında doğum yapılması enfeksiyonu sınırlar. Yeni doğanların diğer buzağılardan ayrılması önemlidir. Bunun için en iyi çözüm iki haftalık olana kadar ayrı bir alanda tutulmaları ve sonrasında küçük gruplar halinde kendi yaşıtlarına ayrılan bölümlerde toplanmalarıdır. Bireysel barındırma mümkün değilse, üç günlüğe kadar olan buzağıların kendi özel ekipmanı (ayak banyosu, özel giysi) olan farklı bir alanda izole edilmesi iyi bir önlemdir.

Sıkı hijyen ve yönetim koşulları uygulanmalıdır

  • Ahırların temizlenmesi (altlığın toplanması ve temizlenmesi),
  • Ahırların ookistisidal, bakterisidal, fungisidal ve virüsidal aktiviteye sahip bir dezenfektanla temizlenmesi (Prophyl® S),
  • Kullanılmış  ekipmanın  (botlar, giysiler, küçük ekipman) püskürtme veya ıslatma yoluyla düzenli dezenfeksiyonu,
  • Tüm hayvanlar ile aynı bakıcının ilgilenmesi durumunda, hastalığın yayılımını önlemek için hasta hayvanlara en son bakılmalıdır.

Sanitasyon arası dönem

Dezenfeksiyonu, sonrasında ahıra hayvan girişinin engelleneceği bir ara dönem takip etmelidir. Bu dönem dezenfektanın etkisini sürdürmesini, özellikle toprağın ve zeminin kurumasını sağlar. Sığır yetiştiriciliğinde dezenfeksiyon uygulamaları, hayvan nüfusunun mümkün olduğu kadar az sayıda olduğu meraya çıkma döneminde yapılır.

Hayvanlarda bağışıklığın güçlendirilmesi

Kaliteli bir kolostrumun yaşamın erken döneminde alınması esastır. Anneden süt ile antikor alınması buzağıların bağışıklık sistemlerinin güçlendirilmesine olanak sağlar. Spesifik bir bağışıklık, virüslere  (Rota, Corona) ve belirli E. coli suşlarına karşı aşılanmış anneler aracılığıyla yavruya aktarılabilir. Bugüne kadar kriptosporidioza karşı bir aşı geliştirilmemiştir. Bununla birlikte enfeksiyon sonrası iyileşen hayvanların bağışık olması kayda değerdir.

Tedavi

Kriptosporidiozisin ilk kez tanımlanmasından bu yana geçen 100 yılı aşkın sürede, etkene karşı terapötik ajanlar ve tedavi stratejileri araştırılmaktadır. Değerlendirilen moleküllerden paromomisin sülfat veteriner hekimlikte tatmin edici sonuçlar sağlamıştır.

 

Kaynak: Makale International Dairy Topics, Cilt 19 No 5’ de yayımlanmıştır   (Cryptosporidiosis An Impor-tant Concern In Calf And Heifer Management)

KONTROLÜ SAĞLAMAK HALA ÖNEMLI BIR SORUN!

Crptosporidium fekal-oral yolla bulaşır. Enfeksiyon için düşük miktarlarda oosit ile doğrudan temasın yeterli olması ve oositlerin dayanıklığını nemli çevre koşullarında uzun süre koruması, çiftliklerde yerleşmiş parazitin eradikasyonunu zorlaştırır. Çiftlikler üzerindeki büyük çaplı ekonomik etkisi de kriptosporidiozis kontrolünün önemine işaret etmektedir.